04 Aralık 2008

öğrenci evinde misafirlik izlenimleri


misafirlikte niyeti önceden belli etmek faydalıdır

dün akşamı ömer'de starcraft oynayarak geçirdim. beni öğrenci evine misafir etti. allaha şükür temiz düzgün adamlar bulmuş da ev sağlam duruyodu. ne öğrenci evleri gördüm zaten yoktular, yahut varlıklarını ispat için mahalle muhtarına rüşvet vermek gerekirdi...

cebimden cümle çıksa, böyle çamaşır yıkanmadan önce unutulmuş, buruş buruş kırışık... yukarıda son cümle olarak yazdığımdan daha düzgün bi cümle olurdu. onun için direkt konuya giriyorum:

1- öğrenci evinde yemek saati, uyku saati, parti saati diye bişiy olmaz... aynı anda evde ders çalışılır, uyunur ve starcraft  oynanır... biraz çabalasan o evde sevişirsin bile (ama işin o boyutu pipililer adlı blogun konusu... ben ordan uzaklaşayım...)

2- öğrenci evinde türlü tartışma ve kavga olur ama şu da bir gerçek ki, ev sakinlerinin paylaştığı odaların yüz ölçümü, kişinin evdeki statüsünü belirler... büyük odayı en taşaklı olan kapar, küçük odada en yumuşak olan yatar... (ömer'in odası en küçük odaydı...)

3- evde üç kişi yaşıyorlardı, ancak (isimlerini unuttum) sadece bir ev sakinin kütüphanesinin "işte bu bir kütüphanedir" diyecek kadar kalabalık olduğunu sezdim... bana çok yabancı bir durum, evde 3000 kitap var... ama evdeki cd/dvd toplamı, benim ömrüm boyunca gördüklerim kadar rahat vardı... çoğunluk ömer'in odasındaydı... ömer'de sadece ders kitapları vardı.. (not: ömer'e bi kitap hediye etmek lazım)

4- öğrenci evinde kalan birisine verdiğiniz herhangi bir hediye, evin tüm sakinlerinin ve misafirlerinin de kullanımına sunulur... örneğin ben eve gelen böreklerle ve susamlı fıstıklarla kahvaltı ettim.

5- her genç erkeğin rüyası olan "öğrenci evine kız atmak" fantezisi, kusura bakmayın ama, başlamadan biten bir rüya gibidir... çünkü duvarlar ne kadar kalın olursa olsun, odanın kapısı kapanınca, evde sizin o anda seks yaptığınızı bilen en az 2 erkek daha varken performans sergilemeniz mümkün değildir.


hoyrat kullanılan bir öğrenci evinde yaratıcılığın sınırı yoktur... işte bir tost makinası yaratma deneyi

6- öğrenci evi, bütün evler içinde en çok yankı yapan evdir... gecenin bir yarısı, 3 adım ötedeki tuvalete giderken, evdeki herkesi, hatta ulan bator'daki gece bekçilerini uyandıracak kadar gürültü yapabilirsiniz.

7- sakar bir insansanız, asla ama asla misafirliğe gitmemelisiniz... ya da gidiyorsanız, ömer gibi arkanızı daima toparlayacak sağlam bir kankitonuzun evine gitmelisiniz... çünkü yaptığım o kadar hayvanca gürültüye ek olarak, bi de yattıktan 2-3 dakika sonra ütü masasına yumruk atarak kafama düşürmemle geceye son noktayı koydum... bu sizin de başınıza gelebilir. (gülmesene be...)

8- misafirliğe gittiğiniz ev öğrenci evi de olsa bekar evi de olsa, ömer gibi harbi bi kankitonuz da olsa... ne olursa olsun, o evde istenmeyen adamsınızdır. bir an önce evi terketmeniz yararınızadır. 2-3 gün üst üste kalırsanız kiradan payınıza düşen meblağı ödemeniz gerekir... ev sakinleri talep etmeseler bile görgü kuralları bunu gerektirir.

9- öğenci evine baklava alarak gitmek faydalıdır. öğrenci evine eli boş gitmek hayvalıktır (ben yaptım ordan biliyorum)

10- asla ama asla, bir öğrenci evinde misafirliğe kaldıktan sonra, ertesi gün ilk iş olarak izlenimlerinizi internete yazmamalısınız... bir daha o eve girmeniz söz konusu olmayabilir

1 yorum:

Ozan Kaan BİLALOĞLU dedi ki...

Gittiğim yegane öğrenci evlerinde tek geçtiğim ev hep Cihan Işık adlı kişinin evi olmuştur. Bir öğrenci evinin tüm paranoyalarının birebir yaşandığı bu güzide ortamda, ben de yapılmaması gereken herşeyi yaptımdı. Pipililere konu olacak şeyler de vardı ama bunu oraya da yazmam! İçimde, kendim! Neyse!
Sabaha kadar yankılı evde bağrış çağrış warcraft oynarken sabahı etmek, boş dolaptan klasik salça ekmek ikilisiyle kahvaltılık çıkarmak, daha önce kimlerin yattığının belli olmadığı ve hiçbirzaman yıkanmayan çarşaflarda uyumak, soğuktan donmak, tosun paşa ve dünyayı kurtaran adam ile geceleri geçirmek gibi birçok aktivitede bulunmak güzeldir. Anıları da güzeldir. Ya ben bunu kendi bloguma da yazardım ya! Olsun kıyağım olsun sana bu! (Kıyağa bak hizaya gel olm!)

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası