köprü altı cam cam, ranta çevirsin o arsaları binali amcam...
internet sitelerindeki okuyucu yorumlarına çok gülerim. youtube'da alakalı alakasız, her videonun altında türkçe küfür bulmak mümkün... mankenlerin foto galerilerinin altına "tanışa bilirmiyiz?" (türkçe bilgileri de bu kadar çünkü... yanlış ayırmışsın salak!!) yazanlara da rasladık...
gazetelerin ya da haber yayınlayan sitelerin yorumları da değişik olur, haberde adı geçenlere lanet okuyanlar ya da dalga geçenler internet efsaneleri yaratıyorlar.
ama radikal'in sitesinde okuduğum bir okur yorumu, internet sitelerine okuyucu yorumu alınmasının nedenini bir kez daha hatırlattı bana: ifade hakkı (tekrar hatırlatıyorum, ifade özgürlüğü değil, ifade bir özgürlük alanı değildir...)
ben artık böyle yöneticiler görmek istemiyorum hayatımda. her görüşe, her tecrübeye, her bilimsel veriye kulağını tıkayan insanları yöntici sıfatıyla adlandırmak çok ağırıma gidiyor. şehir plancıları, mimarlar "3. köprü de ileride tıkanmaya başlayacak, üstelik rant yaratacak, istanbul'un akciğerleri de elden gidiyor" diye bas bas bağırıyorken, bir yönetici nasıl çıkıp da "bu tartışmalar gereksiz" diyebiliyor? tamam, başka bir ulaşım yolu gereklidir, insanlar otobüslerde, yollarda helak oluyorlardır. o zaman denizin altından 5 tane daha raylı sistem yapın! maliyetini de karşılayacaksınız, eğer "ben devletim" diyorsanız... istanbul'da yaşayanlar bilirler o hergün sabah akşam 3'er saat tıkanan köprülerdeki otomobillerin %80'inin içinde sadece 1 kişi olur. o tıkanıklıkta 1000 otomobil varsa, içinde 1500 kişi var demektir. ve o kadar insanı, iki adet metro treni, 15 dk. içinde bir kıtadan diğer kıtaya taşıyabilir arkadaşlar! ama millet otomobillerini kullanacak ki benzin tüketilsin, arabalar eskiyecek ki otomobil tüketilsin... OECD ülkelerine sömürülecek adam lazım, işte o da bizim halkımız. n'olur artık devlet, belediyeler, yöneticiler kâr amacı, rant kaygısı gütmesinler ki biz de çok daha çağdaş bir hayata başlayalım...!
yorumun sahibini alkışlamaktan başka şey gelmiyor elimden... herkesin bildiği bir şeyi bu kadar derli toplu bir biçimde özetleyerek yazdığı için de teşekkür ediyorum kendisine...
bu da bizim halipürmelalimiz işte (bu son cümlede ne anlatmak istediğimi anlayan elime mum diksin)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder