13 Ekim 2010

İfade hakkı yasaklansın

Özgürlük-Hak-Hukuk-Duduk! Kimse bilmiyor, ben az çok biliyorum ya; deliriyorum. Efendim bir defa özgürlük şudur; doğal yollarla kısıtlanamayan, labaratuvar gibi kontrollü ortamların haricinde yok sayılabilecekleri kabul edilemeyen olay ve olguların hepsi özgürlüktür. Kısaca, özgürlüğü engelleyemezsiniz. Düşünce, üreme gibi insan davranışları "Özgürlük" kapsamına girer, kimsenin düşünmesinin ya da üremesinin önünü kesemezsiniz.

Hak ise, özgürlüklerden yararlanmanın yasalara bağlı olması durumudur ve özgürlüğün dolaylı kavramıdır. Yani "İfade özgürlüğü" gibi bir kavramdan bahsedemezsiniz. Kasttetiğiniz şey, "Düşünce özgürlüğü" dolayısıyla kullanabileceğiniz "İfade hakkı" olur. Sağlıklı bir insanın düşünmesini yasaklayamazsınız ama düşüncelerini ifade etmeyi yasaklayabilirsiniz.

Kriter de bu olmalı. Bir insan, kendi zihin kapasitesinin sınırları dışında kalan şeyler üzerinde düşüncelerini paylaşmaktan men edilmeli. Gerçekten. Ben mekatronik ya da genetik bilimi hakkında, ne bileyim astrofizik hakkında tek kelime ettim mi? Felsefe, sosyoloji ve edebiyat... Eh biraz da alternatif popüler kültür meseleleri üzerine düşündüm şimdiye kadar. Çünkü onları anlyorum. Ama şu aşağıdaki alıntıyı yaptığım arkadaşlar anlamadıkları bir alanda kafa yormuşlar. Yazık olmuş:

"Rahatlıkla mutluluk olmaz... Mutluluk acıyla elde edilir, insanoğlu hayata mutlu olmak için gelmemiştir." - Dostoyevski


Rahatlıkla gelen mutluluk kalıcı olmaz... En büyük mutluluk tek başına kalbinde bulabildiğin mutluluk onu bulamazsan istediğin kadar uğraş mutlu olamazsın!

Bence yanlis yorum abicim!!! Insan sükretmesini bilse mutlu olur! Biz malesef öyle bir nesildeyizki sükretmesini bilmiyoruz.Isyan ettigimiz kadar Dua etsek belkide bir problemimiz kalmiyacak

Saçma bence insanoğlu acı çekmek için geldiyse işlenen günahların,isyanların hesabı sorulmazdı

insanoğlu mutlu olmak istedikten sonra sabah uyandığında şükürler olsun bugünde hayırlısıyla uyandım der mutlu olur mutluluk göreceli benim mutlu olduklarımla belkide başkası mutlu olmaz her insanın hayata bakış açısıyla değişir mutluluk...

no pain no gain..

Benim Dostoyevski sevgimin saplantı olduğunu bilmeyen okuyucular, bu yorumlar karşısında ne kadar çıldırmış olabileceğimi tahmin etmişlerdir. Böyle zamanlarda içimdeki faşist çıkıyor ortaya. Benim gibi düşünmeyen değil de, düşünemeyenlere ölüm diyorum.

Bir vakit, aklıevvel bir arkadaşım "Ne yani, Dekart düşünmüse yok mu olucak, çok saçma" demişti. O zaman cinayet işlemedim ya, bu alıntıdaki yazılanları  gördükten sonra da işlemem.

1 yorum:

Ozan Kaan BİLALOĞLU dedi ki...

descartes yorumunu kim yaptı onu bir mail at bana bu bir.

ikincisi çoğu zaman olduğu gibi yine bu konuda da yazdıklarının altına imzamı atıyorum kankam.

ve üçüncü olarak "bizim milletimiz böyle işte" diyeceğim ama demiyorum. çünkü diğer milletlerin kültürünü yakınen inceleyemedim. lakin şunu biliyorum; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bizim en sevdiğimiz şey.

bundan yaklaşık 4 sene evveldi. babam beyin cerrahisi acilinde yatıyor. biz de acilin önündeyiz tabi. iki tane dünyanın ikinci ve üçüncü en denyo insanı, açılır kapanır kapıyla oynayarak sağa sola koşturarak ve hatta anırarak ortalıkta... bunlar orta yaşlı insanlar. dişi ve erkek bunlar. onların da yakını içerde. neyse doktor çıktı. bunlar sordu durumu. doktor dedi ki biz teşhis alanının doktoruyuz (tıbbi terim kullanmıyorum) sizin sorunuza cerrahımız cevap verecek dedi. "haaa" dedi bizim andavallar. doktor gitti. ardından yapılan yorum. "dohtor dohtordur ya cerrahı bilmem nesi mi olar?"

o an ben de cinayet işlemedim serhatım.

bu da böyle bir anımdır.

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası