Ne olacak sahiden, nereye varacak her biri diğerinden farksız geçen günlerim diye endişe ediyorum bazen. Defterin, kalemin ya da bilgisayarın başına bir şeyler yazmak için oturup oturup, sayfalar dolusu saçma sapan cümle yazdıktan sonra belki bir şeyler çıkar umuduyla bekleyen, kendine bile hayrı dokunmayan bir yazar müsveddesi... Bu muyum sahiden, geldim gidiyorum, yazdıklarım buraya mı çıkakmış yani...
Diye düşündüm ve şu sonuçları çıkardım düşüncelerimden;
1 Görünürde Kainat'ın da bir amacı yok gibi. Çok fazla nihilistik gelmesin... Kainatta (en azından bildiğimiz kısmında) kendi benliğini başkalarıyla paylaşabilen tek varlık insandır. Ve insandan başka hiç bir varlık öyle ya da böyle, bir amaca duyduğu ihtiyaç ile tanımlanamaz zaten. Şüphesiz kainatın varlık sebebedir, en küçük yıldır tozu bile. Ama kainatı var etmekten daha ulvi bir amaç bulmanın arkasında bir anlam var mı sanki?
2 Amaçları bilincimiz uydurmuyor mu zaten? İnsan bilinci, belli eylemleri yapmayı öğrenmeyi ve bunları davranış olarak bilincin sahibi olan bireye kazandırmayı başaran bir insan "organıdır" ve görünüşe göre, insan kültürü teknik ve bilgi dağarcığı konusunda ilerledikçe yeni davranışlar icat etme ve bunları ustalıkla yapmayı öğrenmede her birimizin bilinci gayet yüksek seviyede başarılar gösterir hale gelmiştir. Bu yüzden, çok az bir çabayla çok fazla şeyi başarabiliyor olmak belki bu başarılarımızın bir amaç uğruna olması gerektiği yanılgısını yaratıyordur.
3 Yaşıyor olmak yeter bazen hayata anlam katmaya... Hayat hikayenizi bir kağıda yazıp okuduğunuzda, takdir ve teveccühünüzü kazanan büyük insanlarınkine benzemiyor diye kendinizi amaçsız hissetmeniz çok normaldir. Ancak hayat denen bu devinimde herkes spot ışıklarını üstüne çekecek, başkalarından rol çalacak kadar öne çıkan öykülerin altına imza atamayabilir. Boş verin hayat hikayenize süslü ve özenilen paragraflar ekleme hevesini, yaşamaya ve yaşadığınız hayatı fark ederek yaşamaya çabalayın işte, zaten yaşamak da bundan fazlası değildir.
4 Başkalarınınki gibi belirgin bir amaç edinmek için verilen boşa çabalar neye yarar sonra... Diyelim sırf hayat hikayeniz daha süslü olsun diye uğraştığınız yıllar sonunda ama başkalarının takdirini ve teveccühünü kazanacak bir iki paragraf eklemeyi de ne yazık ki başaramadınız öykünüze. Yıllarca o iki paragrafın peşinden koşup koşup bir türlü erişemeye indirgemiş olmadınız mı hayattaki amacınızı. Bu muydu yani içinde bulunduğunuz ruhsal çöküntüyü aşmanın bedeli. Boş verin süslü öyküleri, kendi renksiz öykünüzün tadına varmaya bakın
5 Hem belki çoktan bir amaca hizmet ediyorsundur da farkında değilsindir, olamaz mı? İlk başta söylediğimiz gibi, bütün varlıklar içinde bir amacı hak ettiğini dile getirebilen tek varlık insandır. Ama belki de bunun sebebi başlı başına bir amaca hizmet etmek içindir; evrendeki amaçları aramaya değil ama, asıl amacın kendimizi bilmek ve hayatımızı bu bilinç dahilinde yaşamaya çalışmak için... Doğrusu bütün hayat görüşleri, bütün felsefeler ve hatta bütün dinler bunu anlatmaya çalışıyormuş gibi geliyor bana.
Ya da belki de söylediklerimin hepsi yanlıştır... Varsın olsun, belki de benim hayattaki amacım da yanlış şeyler söyleyerek sizin doğruları bulmanıza vesile olmaktır... Olamaz mı?
Bunu Okumadan Geçmeyin
Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma
Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...
Blogun Kare Ası
-
D-Smart hafta içi her akşam House M.D. 'nin tekrar bölümlerini veriyor... Sonra da pazar günleri beş bölüm üstüste maraton çakıyor. U...
-
Kadınların paylaşacak daha çok materyali var. Popodur, efenime söyliyim genital bölgedir, herkeste var. Bir çift meme de Allah'a şükür b...
-
Bu ne sıcak lan? Olm bak adamın akılını başından alır, mübalasız söylüyorum götümden ter akıyor. Evet götümden! Arkama yaslanıp film seyrede...
-
Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...