Dün bir yazı ekledim, ama akşamına fark ettim ki, yazının
ilk paragrafındaki “Huxley’nin LSD’li kafası” sözüyle, yazara biraz fazla
yüklenmişim... Hepsinin sorumlusu, cümlenin başına “kadim felsefe” sözünü
karıştırmamla oldu.
Meseleyi biraz açıklarsam, kimseye de haksızlık etmemiş
olurum diye düşünüyorum. İlkin Huxley dediğim kişi yazar Aldous Huxley. Durup
dururken adını zikretmiş gibi görünmeme sebep olansa kendisinin meşhur
kitaplarından The Perennial Philosophy’nin yakın zamanda Kadim Felsefe adıyla
Türkçe’ye çevirilmiş olması. Cümlenin içinde “kadim felsefe” lafı geçince
otomatik pilot beni Huxley dolaylarına yönlendirmiş.
LSD meselesiyse yazarın bir başka kitabı olan Algı Kapıları adlı eserin, ceberrut muktedirlerin “muzır” kabul ettiği bazı
narkotik maddelerin, bireyin dünyayı algılama ve deneyimleme biçimlerinde
yarattığı değişikliğin, evreni anlamlandırma açısından bize başka bir yöntem
sunup sunamayacağını araştırmaya adanmış olması. Değinmeden geçmeyelim, kitabın
bir bölümünde Huxley, bu narkotiklerle yaşadığı kendi deneyimlerini de
okuyucuyla paylaşmış; ki buradan, narkotikleri sadece bu kitaba materyal eklemek için kullanmadığı gibi bir izlenime de kapılıyor insan, zira hayli
detaylı tarif edilmiş ve birden çok defa deneyimlenmiş durumları anlatıyor
kitapta...
İşte bu bilgiyi aklımızın arkaplanında tutarak Kadim
Felsefe’yi okursak, Huxley’nin bu kitaptaki “mistik bilicilik” tavrının, çokça narkotik
kullanıldıktan sonra kazanılmış bir tavır olduğunu düşünmeden edemiyorum. Bunun
için de, ellibin yıllık kollektif bilinçten söz ettiğim yazıda, bir de işin
içine kadim felsefe lafını karıştırınca, ben de sanki bir tür mistik tavır
takınmışım gibi hissettim ve Huxley’nin bir “LSD müptelası” olduğu yollu bir
espriyle söz konusu cümleyi bitiriverdim.
Okuyucu kendisini kötü hissetmesin, beni ya da Huxley’i
ayıplamasın diye şunu açıklamayı kendime bir borç sayıyorum: Huxley’nin LSD
müptelası olduğuna dair somut ya da dolaylı bir bilgiye sahip değilim. Kaldı
ki, bir çok “muzır narkotik” maddenin yaygara koparmaya değmeyecek kadarzararsız olduğunun giderek anlaşılmaya başlandığı günümüzde, Huxley eğer LSD
müptelası olsaydı bile, kendisini kınamak için fazla sebebimiz olmazdı gibi
geliyor bana.