01 Eylül 2015

Bitti derken yeniden başlayan...

Ülke yıkılmanın eşiğine geldi, hiç kimse öyle böyle deyip de lafı kırıp bükmesin! Devlet yıkılacak gibi değil gerçi, ama ülke paramparça. Burası açıkça ortaya çıktı.

En önemli ipucu olarak, her zamanki gibi, televizyonu görmekteyim. Acizane düşüncem bu elbette. Kimseler bana uymak zorunda değil. Şurası bir gerçek ki, 1-2 saatlik televizyon tecrübesiyle, ülkenin yıkılmanın eşiğinde olduğunu anlamak mümkün.

Yeni yayın dönemi başlıyor, televizyon kanalları birer ikişer eteklerindeki taşı döküyor. Ortaya çıkan yine "uzun uzun bakışmalı, apış arası hikayeleri" ve "rakibini itin götüne sokmalı yarışmalar" kombinasyonundan ibaret.

Tematik yayın kanallar, tematik programları üç otuz paraya yaptırdıkça, söz konusu tematik programların teması da "dökülmek üzere olan dekora sahip setlerde hayatta kalma yolları" biçimli bir hal alıyor.

Eylül 2015'e geldik, herkesten ricam, azıcık da bu gözle, televizyonların yayın akışına bakmaları... İzdivaçları, sörvayvırları falan geçtim zaten de... Bu televizyonların "tektipleşerek" zavallılaşmaları hakkında herkesin söyleyecek sözü olmalı gibi geliyor bana. Onun için, gazetelere mektup yazarak olur, twitter, reddit, facebook, ekşisözlük olur...

Herkesin ses çıkarmaya başlaması lazım.

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası