Kabul edin artık, en çok bunu yapamadığınız için üzülüyorsunuz. Kendi hayatınızı bir hikaye haline getirmek isteseniz, yukarıdaki bu cümleyi içine ekleyecek olaylar yaşamamış olduğunuz için hayıflanıyorsunuz. En azından buradan öyle gibi görünüyor.
Haksız değilseniz, çekip gitmek çok güzeldir. Çekip gitmeden önce bir "Sikerim" dediğiniz an vardır, o en güzel andır. Arkadaşlarımı, üzerine saatler harcadığım projeleri, emek verdiğim işleri, hatta profesyonel anlamda işleri de arkamda bırakıp çekip gitmiş bir insanım.
Neden mi? Çünkü öyle büyük bir özgüvenle doluyum ki, benim için canımın ne istediğinden daha önemli hiç bir şey yok. Ve canım kalıp savaşmak değil de çekip gitmek istediğinde çeker giderim. Bunu anlayamazsınız.
Güvenilmez bir adam mıyım pekiyi? Şunu söyleyebilirim, tutup tutmayacağım konusunda garanti veremeyeceğimi bildiğim için kimseye söz vermem. Eğer kazara söz verdiysem de tutarım sözümü. Ama onun haricinde, kimseye ihanet etmedim. Kimseyi aldatmadım.
Mesela başka kızlar için sevgilimden ayrılmadım, çekip gitmekten anladığım böyle bir şey değil. Daha iyi bir iş teklifi aldım diye istifa etmedim hiç. Benim çekip gitmelerim hep "Sikerim" diye başlayan çekip gitmeler. Erkekçesi şu yani: Hayata, olduğu haliyle tahammül edemediğimde çekip gidiyorum.
Uzaklara da değil, evime gidiyorum. Kendi evime, kendi odama, yatağıma, kütüphaneme... Daha doğrusu kitaplıkları cephesine almış yatağıma. (Bir kitap fetişisti olarak uyandığımda 2000 kitap görmek hoşuma gidiyor)