11 Kasım 2006

Beni şaşırt, Atlas.

Grek'te dünya, Atlas'ın omuzlarının üstündedir... Günümüze yakın çağlarda yapılan Atlas tasvirlerinde her ne kadar Atlas, ehrama girmiş bir şekilde ve sırtında kocaman bir küre taşırken realize ediliyorsa da, Atlas'ın aslında eski bir kadırgaya benzeyen tabak şeklinde bir dünyayı kucağında taşıyan çırılçıplak bir adam olarak resmedilmesi mitolojik gerçeklere daha uygun düşüyor.

Bununla beraber, Yer Küre'mize ilişkin bilgimiz bunca zamanda o kadar az genişledi ki, ancak onu bir tabak yapıp Atlas'ın kucağından almayı başarabildik henüz... Ne yerin üstündekileri anlayabiliyoruz, ne yerin altındakileri... Belki de bunun için, yerin üstündeyken ölenleri de yerin altına bırakıp gidiveriyoruz...

Otuzbin yılı aşkın gelişmiş insan ırkı, kendi içinde hiziplenip sonradan ırklar yaratarak birbirni kese dursun; Atlas artık kâle alınmamaya iyiden iyiye sinirlenmiş olacak ki, insanlara durup düşünmeleri için bir malzeme vermek istemiş.

Pasifik Okyanusu'nda, Tonga adasının açıklarında (Fiji ile Cook Isl. arası) yeni bir ada oluşmuş! Volkanik ve tektonik hareketler sonucu ada oluşup su üstünde yükselirken de bir grup denizci bu olaya tanıklık etmişler...
(Bu konudaki habere ulaşmak için:
http://news.yahoo.com/s/afp/tongavolcanoisland )

Doğrusu, kafamın içinden bin bir türlü hadise akıp giderken, Atlas'ın beni şaşırtması bana iyi bir ders oldu. Hayatın hiç şakası yok. Ve o suyun üstüne çıkan volkanik kaya parçası için savaşa tutuşmaya hazır bekeleyen çılgın da çok. Yılgınlığa kapılmamanın, barış için mücadele etmekten usanmamanın tam zamanı.

Belki de bu adaya Barış Adası denmeli... Yada Barış Antilleri, zira adanın jeolojik özellikleri ile iligi henüz bir araştırma da yapılmış değil. Ancak şurası kesin ki; adı her ne olursa önce Dünya bu adayı hak etmeli.

Bunun için de, dualarımızda bir kez daha Atlas'ı anmaktan kimseye zarar gelmez sanırım...

1 yorum:

Serhat Öztürk dedi ki...

Bu olaya ilişkin en güzel yorumu, görgü şahidi denizcilerden Frederik Fransson yapmış: "Denizcilerin batıl inançlarından biri olan 'asla Cuma günleri denize açılma' tembihini duymuşsunuzdur. Biz bu tembihe uymadık, ve deniz {gözümüzün önünde} toprağa dönüşüverdi. Bu tembihe artık inanmak için daha kuvvetli bir delil düşünemiyorum..."

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası