Aksiyom o2: İyi bir yazar, ister istemez yazacaktır. Yazma dürtüsünün önüne geçilemez. Durdurulamayan bu ihtiyacın dizginlenmesi ve dingin hale getirilmesi kimi zaman zorunluluktur. Bir insan, çoğu zaman saçma sapan şeyler düşünür. Bu da yetmezmiş gibi çoğu insan da iyi yazamaz. Onun için yazılanlar olması gerekenden de saçma olabilmektedir.
Aksiyom o3: Ben iyi bir yazarım! Bakın, eli kalem tutan olmakla ekmeğini kalemden kazanan arasında bir fark vardır elbet. Ama ekmeği kalemden gelmiyor diye, benim para kazanan bir yazardan daha az yazar olduğum söylenemez. Daha kötü olduğum da... Yiğit Bulut ne kadar gazeteciyse o kadar gazeteciyim, İclal Aydın ne kadar edebiyatçıysa o kadar edebiyatçıyım. Hatta düşünüyorum da, Yiğit de İclal de benim götümü yesin.
Aksiyom o4: Yazmamın önüne geçilemeyeğine göre, yazdıklarımın önünü ben almalıyım. Yoksa saçma sapan yazabilirim. Bugüne kadar saçmalamamış olmam rastlantı eseridir.
Aksiyom o5: Yazıya başlatan ruh halinin içine sıçma konusunda uzman olan kişiye "Anne" denir. "Anne" kişisinin sizden gün içinde isteyebileceği şeylerin listesini bir kağıda okunaklı biçimde yazarak çalışma odanızın duvarına asarsanız kritik durumlarda rahat edersiniz. Yine de "Anne"nin öğlen saatinde odanıza gelip "İdris ustaya gidip shingle'ları soralım, camcılara gidelim çerçeve bakalım, bankayı ara kartına şifre al, yok en iyisi şehre gidelim de hem saçını da keseceksin ya zaten" diye vık vıklayarak bütün "Mood"u sikmesi sık raslanan bir durumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder