02 Kasım 2009

Ben yazmaktan bıktım Telekom kesmekten bıkmadı arkadaş!

Arkadaşlar çok yaratıcı bir çalışmaya imza atmış, bravo doğrusu. İnternet haberine kablo resmi koymuşlar... Tebrik ediyoruz canı gönülden...

Aslında kesme yok, ama “Telekom bağlayamamaktan…” yazsaydım vurucu bir başlık olmayacaktı. Ne yapalım, Hürriyet okuya okuya (ya da adını koyalım, zorla Hürriyet okutula okutula; çünkü Hürriyet şaşırtıcı derecede yüksek tiraj elde ettikçe bütün gazeteler onu taklit ediyor), Hürriyet manşetlerine benzer blogpostlar yazmaya başladık.

Neyse sevgili okurlar, gerçi pek okumuyorsunuz ya artık, okuyacak olsanız bile materyal bulamama sıkıntınız devam ediyordur. Zira daha önce defalarca yazdığım, artık yazmaktan yorulduğum üzere, limoni bağlantım fasılalarla kurulabiliyor. Bir gün var, iki gün yok, üç gün yarı performans, sonra bir gün neredeyse 8Mbit, sonra bir gün yine yok… Ne yapalım, “Burası Türkiye” demeye alışmışız artık.

Hizmet kalitesinde altyapı kusurlarından kaynaklanan aksaklıkları sözleşmeye “İstisnai durumlar” diye geçirmeyi iyi bilen TTNet, zamlar/aldatmacalı tarifeler/kampanya görünümlü pazarlama hileleri aracılığıyla abonelerinin faturalarına geçirmeyi de gayet iyi biliyor. İki yanlış bir doğru ediyor, sağolsun memleketi “Adeta pazarlamakla görevli” hükümetin üç otuz paraya ele sattığı Telekom, zenginleşmeye devam ediyor.

Ne yapalım?! Bloglardan afişe ede ede bir yere varılmıyor. Dilekçeler ve tüketici haklarını koruyan derneklere şikâyetlere cevap gelmiyor. İnanın, gerçi elimde pek bir şey de yoktu ama, bir dönem sahip olduğum medya gücünü yitirdiğime üzülüyorum. Gerçi defterleri kapatmak benim doğamda var, ama şu gazete defteri kapanmasaydı iki kelime de Telekom’a yazardım, içimde kalmazdı.

Hiç yorum yok:

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası