03 Kasım 2009

OCW projesi ve diğer “Herkese Açık” komünler

Artık sarışın Kuzeyliler'in verdiği dersleri sadece Hindistan göçmenleri dinlemeyecek. Kendi sıranızı kullanmanın vakti geldi.

Open Course Ware, (OCW – Açık Ders Gereçleri) ilk kez MIT tarafından tanımlanıp uygulamaya geçirilmiş, zamanla bir çok ülkede benzer şekillerde işleyen Açık Üniversiteler (AÖF gibi) ve bir çok saygın kolej, enstitü ve üniversitenin katılımıyla zenginleşmiş bir proje.


Bu projeye gönüllü olarak katılan üniversiteler ve belli derslerin hocaları, ders notlarından kendi hazırladıkları yazılı ve görsel ders materyallerine, hatta çokluortam uygulamalarına kadar bir çok ders gerecini, ilgili internet sitelerinde karşılıksız ve tamamen açık olarak halka sunuyor.

Açık yazılımlar

Açık materyal projesi bununla sınırlı değil. Birçok kişi ve kurum, fikri mülkiyet konusunda daha esnek davranıp, normal koşullarda telif yasalarına tâbi olan ürünleri farklı sözleşme ve lisanslar aracılığıyla, tamamen bağımsız ve özgür olarak dağıtıyorlar.

Örneğin bilişim sektörünün dev kartellerinden Microsoft’un her alanda ürettiği sektör lideri yazılımların her birinin, MS’in ürettiklerinden daha başarılı, daha verimli çalışan ve daha kullanıcı dostu, “Açık” alternatifleri var. Sadece GNU/GPL lisansıyla dağıtılan Linux sürümlerinden bahsetmiyorum; herkesin bildiği Mozilla Firefox, Open Office gibi yazılımlar, yüzlerce dolarlık ücretli alternatiflerinden daha başarılı “Açık” yazılımlar.

Açık oyunlar

Bilişim sektörünün en tatlı parası da Elektronik Eğlence alanında kazanılıyor. Sadece iTunes ya da VOD/MOD seçeneklerinden söz etmiyorum elbette. Sektör lideri oyun üretici ve dağıtımcıları her yıl kârlılık oranlarını artırmanın yolunu buluyor.

Ama bu alanlarda da rekabet çok “Açık”, çünkü bunu sağlayan özverili yazılım geliştiricileri var. Bu geliştiricilerin en başında da, bence bir sektör idolü olan John Carmack geliyor. Carmack’in şirketi id Software, yayınlandığında olay yaratan ve her biri yeni bir türün yaratıcı olan oyunlarının program kaynak kodlarını, belli bir sürenin sonunda halka açık bir biçimde, GNU/GPL lisansına uygun olarak yayınladı. Söz konusu ettiğimiz program kodlarının arasında, gelmiş geçmiş en başarılı İnternet FPS’si sayılan Quake 3’ün de altyapısını oluşturan idTech 3 motoru da var.


Daha önce açık oyunlarla ilgili kısa bir yazı yazmıştım. Hastalık derecesinde bağımlısı olduğum Action Cube de bu açık oyunlardan birisi. Ne yazık ki, diğer popüler oyunlar olan Counter-Strike, Unreal Tournament, Call of Duty, Quake gibi serilerin olumlu bütün özelliklerini barındıran, düşük sistem ihtiyacı ve üstün multiplayer motoruyla da hepsinden daha başarılı olan Action Cube, ülkemizde tanınmıyor, sevilmiyor, oynanmıyor. Oysa bence; oyuncuların CS, Battlefield, COD gibi serilere gösterdiği önemi Assault Cube da bekliyor ve hak ediyor.


OCW çağrıları

Öte yandan, ülkenin en önemli üniversitelerin bile çok yetersiz biçimde dahil olduğu, daha doğrusu dahilmiş gibi davrandığı OCW yaklaşımı da, Türkiye’deki “Açık kaynak” konseptinin yerini anlamamız için iyi bir kriter.


Yenilikçilik (Innovation karşılığı olarak kullandım) kavramının en sağlam ve lider temsilcileri olmalarını beklediğimiz üniversiteler, görünüşe göre fikri mülkiyet konusunda kapitalist ekonomik paradigmadan yana olan düşünce ve bilim insanlarının istihdam edildiği yerler. Çok az sayıda üniversitenin çok az sayıdaki hocası, çok yetersiz “Açık bağışlarla” OCW’ye destek veriyor.

Hiç yorum yok:

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası