27 Mart 2014

Para pulla ölçülmez aşkımız sana...

Bir sansür iflas, iki sansür iflas, üç sansür yerinde saymaktır. Muhafazakar partiyiz, vessellam. Twitter yasaklanınca Youtube, o da yasaklandıkça Facebook yasaklanır, bu yasaklar oldukça iktidarım da daim olur. Zaten haftasonuna kadar yasaklasak yeter. Hem sevgili arkadaşım Acun kardeşimin reytingleri de düşmüştü, millet biraz da onu izlesin artık...

Notlar:
[1] Başlık ve giriş cümlesi için ilhamı ntvmsnbc.com'dan aldım. Başbakan Çok Seven Acun için ilham falan almadım, ama milletçe birilerinin ahını çok aldığımız için Acun'un bize ceza olarak Allah tarafından gönderildiğini düşünüyorum.
[2] "Sırada facebook var" derken, bugün Van'da çekilen, aşağıdaki fotoğraftan ilham aldığımı da ayrıca söylemeliyim belki de...

Kapa kapa kapa kapa kapa kapa kapa

Elimizde olmayan sebeplerden ötürü
Twitter'dan sonra,
Youtube'a da
dns/vpn ile giriyoruz.

Allah razı olsun Tayyip Erdoğan'dan
bütün memleketi
bilgisayar uzmanı yaptı!

Her hafta
en az üç
dns ayarı değiştiriyoruz...

Notlar:
Görseldeki söz, Incubus'un Warning adlı şarkısından... Tabi bir video linki de vermek isterdim ama, Youtube ülkemizde karlı çektiğinden mütevellit... Bu arada şarkı sözünü de acizane tercüme etmeye çalışayım; "Bence/kendimizi sevmeyi/öğrenmeliyiz hepimiz/yasaklanmadan önce..."

03 Mart 2014

İnternet sansürü ve toplumsal buharlaşma

Toplum modellerinin birini diğerine tercih etmek zorunda kaldığımız devinim eşikleri yaşıyoruz. Daha doğrusu her müstakil insan topluluğu artık bu eşikleri öyle sık yaşar hale geldi ki, bu fenomen giderek küresel bir hal alıyor ve toplumların yaşadığı bu devrimler, tıpkı bir arada yaşayan kadınların menstürasyon döngülerinin senkronize olmaya başlaması gibi, bağımsız ve müşahhas karakterlerine rağmen sadece aynı anda yaşanıyor olmalarıyla bile senkoronizelermiş izlenimi yaratmaya yetiyor.

Benim bütünüyle kavradığımı iddia edemeyeceğim şey bu izlenimin sahici olup olmadığı; hakikaten bir tür "küresel uyum" mu göstermeye başladık yoksa bu değişimlerin birbirini (tetiklemesi değilse bile en azından) takip etmeye başlaması bir tesadüf mü... Cevabını nerede arayacağımızı bilmediğimiz için kendimize sormaktan korktuğumuz bir soru... Ya da "Tüm bu eş zamanlı devrimlerin sorumlusu küresel çıkarları için hareket eden güç odaklarıdır" gibi bir kestirmecilikle suçu "herhangi bir şey lobisine" atmak mı daha doğru bir tutum olur...

Kafalar karıştı mı? Güzel, çünkü belki de cevabı kafa karışıklığını dindirmek için sıkça baş vurduğumuz "vakit öldürücülerden" birinden bulmuş olabilirim:

Mesafeler yok olup insanlar özgürce bir yerden başka bir yere akabildikte, toplum psikolojik bir ısı eşiğini aşarak bir hal değişimi yaşayacak. Artık katı ya da sıvı değil, bir gaz halini alacak ve müsait olan her boşluğu dolduracak şekilde genleşeceğiz. Ve tıpkı gazlar gibi zaptedilmemiz de kolay olmayacak. [1]

Sid Meier's Alpha Centauri, uzay temalı bir strateji oyunu. 1998 yapımı oyunu gog.com'dan dijital olarak sipariş edebilirsiniz... Sadece yukarıdaki alıntı değil, hem kurgusal hem de felsefe/edebiyat tarihinin köşe taşı olan kitaplardan yapılmış yüzlerce alıntıdan biri tesadüfen aradığınız cevapları verebilir size...

Notlar:
[1] Çeviri bana aittir, videoda da duyabileceğiniz orijinal metin için SMAC'nin Wikiqute sayfasınıdaki "Planteary Transit System" bölümünü ziyaret edin

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası