10 Ocak 2021

Bu yaşananlar gerçek mi?


"Corona türü virüslerin küresel bir salgına hatta pandemiye yol açması ihtimali; önümüzdeki 10 yıl için %50, 20 yıl için %85 ve 30 yıl için %99,5 ihtimalle gerçeklemesi beklenen bir senaryo..."

Bu cümle sadece konunun uzmanlarını değil, hepimizi ilgilendiriyor olmalıydı. Ancak önce 2 farklı SARS türü ve sonra da 1 adet yerelleşmiş SARS cinsi olan MERS salgınları haricinde, uluslar arası kamuoyu ciddi bir viral salgın konusunda yeterince ajite olmuş durumda değildi.

Sonra Covid geldi... 1 yılı aşkın tarihinde 100 milyon pozitif vaka, 2 milyon ölü ve küresel ekonomiye verdiği milyarca dolarlık zarar bıraktı arkasında...

Haberimiz yoktu... Hazırlıksız yakalandık... Ne yapacağımızı hala bilmiyoruz...

Birileri ilaç ve aşı geliştirmek için gecesini gündüzüne katarak çalışıyor ama o ilaç ve aşıların da tam koruyucu olup olmayacağı konusunda tatmin olmuş değiliz.

Evlerimizde kendi kendimizi karantinaya almaya teşvik edildik. Hükümetler çalışanları evlerine göndermek için önlemler almayı denedi. Tam kapatmalar, ulusal karantinalar, sınırların kapanması, risk gruplarına kısıtlamalar getirilmesi, halk sağlığı yönetimlerinin tamamen değiştirilmesi, bütçe planlarında değişiklikler yapılması, ekonomik önceliklerin değişmesi... Akla gelen her yol denendi ama Covid'in neden olduğu yükün en azından ekonomik kısmının hafiflemesi için tünelin sonunda ışık göründüğünü düşünmek için yeterli veri yok elimizde.

Ve hala lokal güç savaşları ve kâr yarışları peşinde koşan kapitalist iştah devam ediyor. İnanılmaz ama şirketler piyasa ekonomisinin kendilerine biçtiği rollere devam etmekten çekinmiyorlar, bireyler ise evlerinin kapısına kadar dayanan hakikat ile banka hesaplarının çoktan içinden geçmiş ekonomik tuzak arasında akli zaafiyet yaşar hale gelmiş ve hayatta kalmak için ne yapmaları gerektiğine karar vermeye çalışıyor.

İnanılmaz ama birileri hala silah ticareti, uyuşturucu ticareti peşinde... İnanılmaz ama birileri hala devletlerinin sınırlarını "genişletme" gayesiyle hareket ediyor. Milyonlar halinde bir garip virüsün insafına kalmış durumdayız ama hükümetler ve küresel şirketler hala güç ve kâr savaşı vermeye devam ediyor.

Kıtlık ekonomisinde kıt olmayan tek şey çaresizlik... Ve asrımızda bu yeni çaresizliğin adı "Sağlık köleliği" olacak gibi görünüyor...

İhtimal şudur: Önümüzdeki süreçte hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz antikorların yapay olarak imal edilmesi ve dağıtılması ekonomideki en önemli "fiziki meta" olarak işlem görmeye başlayacak ve "İlaç ekonomisi" en azından kısa vadede "Enerji ekonomisi" ile yarışır hale gelecek.

Corona Virüs Hastalığı 2019.1 ile geçen ilk senenin ardından...

Tekrar merhaba dünya...

2021 sağlık yılı olsun!

Bunu Okumadan Geçmeyin

Bana inanmıyorsun bari korsana da inanma

Bilişim güvenliği uzmanı falan değilim. Bilgisayar mühendisi ya da programcısı da değilim. Hatta matematiği CB ile, mantığı (beşinci alışımd...

Blogun Kare Ası